Michael Fassbender.
Bir de, hmfs, Marion Cotillard.
Şimdi biz bu filmi nasıl anlatsak size? İzlemesi zordu, açıklaması daha da zor olacak. Shakespeare'in ünlü eseri Macbeth'in sinemaya uyarlanmasının yönetmeni, Justin Kurzel; oyuncuları, Michael Fassbender :) Marion Cotillard :( Paddy Considine, David Thewlis.
İnsanların ya beğendiği ya beğenmediği bir film. Ortasını görmedik. Biz beğenenlerdeniz, ama bir daha izlemeyeceğiz. Shakespeare'in eseri, dolayısıyla ağır bir eser ve bu ağırlığı kırmamışlar; bu ağırlıktan sizi uzaklaştırabilecek tek şey, Michael Fassbender'in yakışıklılığı. Tamam sığlık olabilir, ama o nedir ya? Sıfat bulamadık.
Filmi sonuna kadar izletecek en önemli unsursa görüntüler. Çok kasvetli, ancak kırmızıların ağırlıkta olduğu bir fotoğraf sergisi gibi. İzlememizin üzerinden uzun zaman geçti, ama bazı sahneleri unutamadık, kafamıza kazındılar resmen.
Michael Fassbender.
Şimdi biz Michael'ı ne kadar beğendiysek Marion'dan da o kadar sıkıldık. Bu kadının iyi bir oyuncu olmadığı Batman filminde belliydi zaten. Karakter çok zayıftı, artık o yönetmenin Lady Macbeth'i önemsememesinden mi, yoksa Marion'un karakteri çıkaramamasından mı bilemeyeceğiz.
Michael Fassbender bize para vermedi bunları söylememiz için, onu belirtelim. Sesi de çok etkileyiciydi, biz ne yapalım? Ayrıca kendisine bu aralar çok moda olan Viking tarzı da çok yakışmış. Dibimiz düştü. İskoç olsun hep. Bir bunun sudan çıkışı, bir de Mr. Darcy'nin. Maşallah ya...
Bu yazdıklarımız tiyatrodan bağımsızdır ayrıca -ki film o havayı yakalamayı başarmış bizce. Sevmeyenler de bu yüzden sevmemiş diye düşünüyoruz.
Ay yorum yapmayı da beceremedik, Michael yüzünden. Dikkatimizi dağıttı adam. Büyük ekranda izleyin bu filmi. O kadar diyoruz.
Ve gidiyoruz.
Rezil olduk.
