Gelelim
günümüzün popüler çocuğu, sevilesi adam Joseph Gordon Levitt’in baş rolünde oynayarak alıp götürdüğü, filmi film yaptığı bu komedi drama kategorisindeki 2011
yapımı 50/50'ye. Kadrosunda Seth Rogen ve Anna Kendrick’i de barındırmakta. Ki bu
sevimsiz kadın bu filmde bir şekerleşmiş. Şaşırdınız değil mi?
Gerçek bir hikayeden esinlenerek oluşturulan senaryonun konusu, genç yaşta kanser
teşhisi konulan Adam’ın başından geçenler. Bu haberi alışı, nasıl başa çıktığı,
etrafındakilerin tepkileri derken film sizi içine çekiyor. Kendinizi onun
yerine koyuyorsunuz. Bazen de etraftakiler mi kanser, o mu kanser diye düşünüyorsunuz. Zira onun kanseriyle başa çıkış tarzına, etraftakilerin uyum gösterebildiği söylenemez. Bolca duygu barından bu film ağır konusuna rağmen sizi güldürüyor
ve sempati duyduğunuz Joseph Gordon’a biraz daha hayran kalmanızı sağlıyor.
Ayrıca böyle bir konuda duygu sömürüsüne abanmadıkları için ayrıca tebrik
ediyorum.
Keyifli bir
filmi izlemenizi kesinlikle öneririm. Fakat ağlama tehlikesi olduğunu da
söyleyeyim.
İyi seyirler...
Ayrıca 1
önceki postta bana laf sokan B.’ye gelsin, bu yorumda bir tiksinmişlik var mı?
Özellikle seçtim filmi. Hadi itiraf et söylenmelerimi seviyorsun.
D.
Filmin trailerını bulamadım :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder