19 Temmuz 2014 Cumartesi

The Truman Show

Good morning, and in case I don’t see ya, good afternoon, good evening, and good night!
Günaydın ve olur ya sizi göremezsem, iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler!
Truman Burbank
The Truman Show
Senaryosunu Andrew Niccol’ün yazdığı, yönetmenliğini Peter Weir’in yaptığı 1998 yapımı filmin başrolünde Truman Burbank kendisini oynu... –Jim Carrey oynuyor. Jim Carrey’ye filmde Laura Linney, Noah Emmerich, Ed Harris ve Natascha McElhone eşlik ediyor.
Truman Burbank, bütün hayatını kameralar karşısında yaşayan biri, ancak bundan haberi yok. Öldü sandığı babasını görmesiyle etrafındaki yapmacıklıktan şüphe duymaya başlıyor. Hatta bu şüpheyi küçüklüğünden beri duymuş ama hep bastırmış. Her sabah karşı komşusuna aynı repliği tekrarlıyor, her sabah aynı köpek üstüne atlıyor. Başka bir yaşam tarzı bilmediğinden bunlar doğal geliyordu ona belki de.
Truman o kadar iyi, saf bir adam ki, çevresindekilere kızmadan edemiyorsunuz. Niye kötülük ediyorsunuz lan Truman'a? İnsaf!
Televizyonda sürekli gördüğümüz ürün yerleştirme sinirleri bozarken, burada kahkaha attırdı. Truman’ın eşinin olur olmadık yerlerde reklam yapmaya çalışması, günümüz acı gerçeğini ortaya koyuyor. Aslında dizi, haber programı, belgesel değil, televizyon izlediğimiz sürece hep reklamları izliyoruz. Gün geçtikçe reklam manyağı oluyoruz. 
Truman'ın eşi, dizideki hayatı ve gerçek yaşamının ayrı olmadığından bahsediyor. Bu da yaşanan sahte dizi aşklarına bir göndermedir. Günümüzde oyuncular dizilerdeki yaşamlarıyla gerçek yaşamlarını çok da ayırt edemiyor.
Cristof (Ed Harris) Tanrı sendromuna sahip bir yapımcı. Mükemmel dünyayı yaratmış, kendi ütopyasını kurmuş ve Truman’ın oradan kurtulmak istemesini anlayamıyor. Oysa izleyici her ne kadar Truman’ın büyük hayranı olsa da, televizyonun karşısından ayrılmasalar da, bu dünya onlar için önemsiz. Belki bunu seyirci de bilmiyor, Cristof’un da haberi yok. The Truman Show bitse de, dışarıdaki hayat devam edecek, bağlanılacak yeni bir dizi elbette bulunacak. Lost bitti, bir iki hafta ne izleyeceğimizi bilemedik, sonra yeni dizilere aktık. Hehe...
Filmin imdb sayfasında film için komedi, drama yazabilir ancak buna aldırmayın. Zira film, izlediğim en gerilim yüklü ve korkutucu filmdi. Her sahnesini, “Sürekli izlenmek ne korkunç bir şey ya!”diye izledim, sürekli koltukta zıpladım durdum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne yapıyor, diye haykırdım. Sonunda The Truman Show 2-Truman’ın Gazabı diye bir intikam filmi çekmelerini bile diledim. 
Aslında Truman'ın yaşamı, ileride televizyon sektöründe olabilecekleri absürd bir şekilde gösteriyor. Artık yapımcıların rtükden başka çekindikleri kimse yok. İzleyiciye saygı duymuyorlar. Çocukları yarıştırıyorlar, (güya) bir takım insanları bir adada aç bırakarak fitne fücurluklarını insanlara izletiyorlar ve izleyiciye de müstehak, zira bunlardan zevk alıyorlar.
Film 3 dalda Oscar'a aday gösterildi. 6 dalda aday gösterildiği Golden Globes'da en iyi aktör, en iyi yardımcı oyuncu ve en iyi orijinal senaryo ödüllerini aldı. 7 dalda aday gösterildiği BAFTA'dan en iyi senaryo, en iyi prodüksiyon, en iyi yönetmen ödüllerini aldı. Filmin toplam 32 ödülü bulunmakta.
Buyrun filmin fragmanı:
B.
Pek çok usta oyuncu vardır, ancak Jim Carrey başka bir dünya. Bu adamı basit komedilerle hep harcıyorlar ancak Jim Carrey aslında böyle filmlerin adamı. Mimiklerini de dibine kadar kullanabilir, dramı da sonuna kadar yaşayabilir. Jim Carrey sınırlarını Salak ile Avanak gibi bir filmde zorlamaz. Eternal Sunshine of Spotless Mind yahut The Truman Show ile zorlar ve çok da başarılı olur. Ulan Hollywood şu adamı bir anlayamadınız. Bu adamdaki yetenek kimsede yok.
Jim Carrey ve mimik şov:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder